Bağışlarınız İçin Hesap Numaramız DOHAD - İs Bankası Gayrettepe Şubesi - 529030

BULDAN DEPREMLERİ

Prof.Dr.Uğur KAYNAK

Anadolu Çevre Asamblesi Başkanı

26.07.2003

 

Şekil-1.’de Ege bölgesinin kabaca karalanmış Sismotektonik Haritasını görmektesiniz. Bu haritanın lejandını burada biraz daha açıklamakta yarar var:

 Anadolunun Derin Dilimleri:

Hangi tarih aralığını alırsanız alın, Aletli Devirden yâni 1900 ‘lü yıllardan sonra magnitüdü 4 ila 4.9 arasında yayılan depremlerin episantr dağılımını ele alırsanız, Ege Bölgesinde bir sürprizle karşılaşırsınız. Önce neden büyüklüğün 4 - 4.9  aralığında seçildiğini söylemeliyim. Efendim, Eğim Atımlı Normal Faylar açılma rejiminin eseridirler. Bunlar en çok 4 - 5 richter ölçeğinde depremlere neden olurlar. (İkinci lejand açıklanırken biraz daha bilgi verilecek.) Bu yüzden bu aralık seçilince kendiliğinden yerel izostatik yerleşme, tork bileşeni dengelemeleri, kompresyonun yanal bileşenini dengeleme, volatil hareket (buhar basıncı) depremleri ve derin patlama rejimi depremler dışarı atılmış (elimine edilmiş) olurlar. Sadece karstik depremler ve aktif volkanik depremler  bu aralıkta filitre edilemezler. Her neyse... Bu deprem dağılımına baktığınızda oluşacak şablonun sadece tektonik yapı ile uyumlu olmasını beklerken, tektonik yapının yanında hiç te öyle olmayan, ama kesinlikle tanımlı, birbirine paralel, Kuzey doğu - güney batı doğrultulu, güney doğudan kuzey batıya gidildikçe boyları azalan çizgiselliklerin üzerinde de yoğuştuklarını görürsünüz. Şimdi internetten bu sözünü ettiğim haritayı yeniden üretmeye üşendim. Onu da görmek isteriz derseniz sonradan gönderirim. Bu çizgiselliklerin Batı Toroslara, ya da tektonik isimlendirmesi ile “Toros Batı Virgasyon Flanjına” ve dalma batma zonu kenar fayına paralel olmaktan başka bir özelliği yok gibi. Ancak bu doğrultu da, yarı derin kabuk altı yapısı bakımından anlamlıdır. Torosların batı virgasyonu  bu çizgiselliğe paralel olarak geri çekilen dalma batma zonlarının eseridirler. Yani Sismotektonik harita bu etkinliklerin hâlâ sürdürüldüğünü göstermektedir. Bu cümleyi ya da bir benzerini Sultandağı depremini yorumlarken de kullandığımı sanıyorum.

 Bakışımlı Düşey Faylar:

Açılma rejimi ise bir yerkabuğu bölgesinin, başka bir yerkabuğu bölgesinden uzaklaşması anlamına gelir. Buna gerilme rejimi diyenler de olabilir. Kıtaların hareketi sonucunda üç farklı türden levha sınırı ya da diğer bir değişle üç farklı türen hareket biçimi ayırt edilmiştir. Bunlar,

 1.Yaklaşan levha sınırı ya da sıkıştırılan kenar. Buralarda genellikle yer kabuğu kırıştırılarak yükseltilir. Eğer levhalardan biri okyanusal karakterli ise genellikle kıtasal kabuğun altına dalar. Bu durumda kabuklardan birinin daldırılarak ergitilmesi söz konusudur. Bu yüzden bu tür kenara yıkıcı kenar da denilir. Falan filan. Ayrıntısına girersem sayfalar sürer. Bize bu kadarı yeterli.

 2. Levhaların birbirinden uzaklaştırıldığı sınır. Gerdirilen kenar. Bu durumda açılan yerdeki boşlukta kabuk altı malzemesi magmalaştırılarak soğutulur ve böylece yeni bir kabuk üretilmiş olur. Yapıcı kenar da denilir.

 3. Birbirine göre yanal hareket ederek kaydırılan levha sınırı.  Tanjansiyel kenar. Bu durumda levhaların yitirilmesi ya da üretilmesi söz konusu olmadığından buna koruyucu kenar da denilir. (Koruyucu denildiğine bakmayın. Katil depremler de bu kenarlarda oluşur.)

 İşte bu 2.inci sırada sözü edilen, uzaklaştırılan sınır’ın kademeleri, sırası ile asimetrik graben, simetrik graben, depresyon, subsidence, rift vadisi... diye devam eden süreçtir. Ege bölgesinde sürecin asimetrik graben aşaması yaşanmaktadır. İyi de üç boyutlu düşünebilen okuyucularım “Hocam, diğer ikisini anladım da bu iki kıtayı birbirinden ayıran kuvveti anlayamadım.” derse, “Çok haklısın. Özür dilerim. Derhal açıklıyorum” falan gibi bir şeyler gevelerken aklımdan da  “Bunu soran jeolog da değil tektonikçi jeolog falan olmalı” diye düşünebilirim.

 Efendim altı dolu olan yer kabuğu dipten kaldırılınca birbirine yapışık iki eğik cam düzlem üzerine bırakılan iki ıslak sabun kalıbı gibi birbirinden uzaklaşacak biçimde kayarlar.

 

Şekil-1. Kıtaları Kaydıran Kuvvet. (Gravitatif Çekül Vektörünün Sıfırdan Saptırılan Yanal Bileşeni) İsteyenler ayrıca olayın vektörel çözüm diyagramı gönderilebilir.

 Şimdi etken kuvveti tanımladıktan sonra açılma rejimindeki Eğim Atımlı Normal Fayların neden ML küçüktür 6 olması gerektiğini açıklayalım. Açılan fay düzleminde giderek sürtünme kuvveti azaltılır. Doğru dürüst deformasyona uğramayan tavan blokunun ağırlığı fay düzlemindeki sürtünme kuvvetini aştığında depreme neden olarak tavan bloku oturur. Magnitüdün küçüklüğü sürtünmenin azlığından ve deformasyonun hemen hemen olmamasından, belki size garip gelecek ama elastik deformasyon enerjisinin fazlaca biriktirilmemesinden kaynaklanır.

 Yüksek Isı Akısı Kapanımları:

 Bu graben açılımlarının altında onu aslında yukarıya kaldıran bir etken var demiştim ya. İşte o etken, yaklaşık olarak 4- 5 km kadar Yeryüzüne yaklaşabilen periferik magma odacıklarının marifetidir. Bu odacıklar, olasılıkla daha derinlerde yer alan ve yaklaşık olarak sekiz milyon yıldan beri batı Anadolunun altında icrayi sanat eden bir konveksiyon yükseliminin eseridir. Bu yerkabuğunu alttan kemiren magmatizma ve volatil aktivitesi, doğal olarak aşağıdan yukarıya doğru yönelen ısı enerjisini yani ısı akısını besler. Bu ısı akısının çevreye göre daha yüksek olduğu bölgelerde ılıcalar, kaplıcalar ve jeotermik “kuru buhar” üretim alanları yer alırlar. Bu bölgelerin depremsellikleri yüksek olur.

 Şimdi lütfen Buldan’ın Şekil-2 deki haritada kırmızı benekle gösterilen yerine bakın. Germencik, Buharkent ve Sarayköy gibi buhar üretim merkezlerinin yer aldığı Büyük Menderes Grabeni ile bu tür potansiyelin varlığı bilinen Alaşehir Grabeninin kesişim noktasında yer almaktadır.

 Bir de üstelik kırmızı ile çizdiğim bir yay var. Yayın üzerinde yazı,

 Çok Derin Deprem Sınırı.

 Bunu da kısaca açıklamak gerekiyor. Bu çok derin depremler bazan 350 km. Derinliği aşabilmekteler. Adriyatik Denizinden gelip Giritin güneyinden dönen bir “Aynı Yöne Bakan Hendek Sistemi” gelip bizim Fethiyede İkinci kademesini oluşturuyor. İkinci kademe ise Kıbrısın kuzeyinden geçip Ceyhan sahilinden karaya çıkarak DAFZ (Doğu Anadolu Fay Zonu’nu oluşturuyor. Ege Bölgesinin altına dalan kısım ise Benioff-Wadati zonu olup, ne yazik ki ML büyüktür 7 deprem potansiyeline sahiptir. Bu Fay zonunun Levha Tektoniğindeki tiplemesinin adı ise “Aynı Yöne Bakan Hendek Transform Fayı” dır. Bu fay da Batı Anadolunun derin dilimlenmesi çizgiselliğine paraleldir.

 

 Şekil-2. Batı Anadolunun Sismotektonik Haritası.

Bu çalışmayı karalarken içerideki televizyondan Buldanda 5.6 Büyüklüğünde bir deprem haberi geldi. Buna “Artçısı kendinden büyük deprem” diyebilir miyiz? Diyebiliriz ama bu sıradışı deyim kimilerini rahatsız ederse buna “Öncüsü güçlü deprem” de diyebilirsiniz. Bu Açılma rejimindki depremlere maruz kalabilecek kentlerimizin Ege Bölgesindeki dağılımını yazarsak hemen hemen hiç bir kent liste dışında kalmaz. Çünkü kimse gidip Grabenlerin arasında kalan sıradağların tepesine kent kurmaz!

Artçıların dağılımına bakıldığında bu depremlerin Alaşehir grabeninin tapografik haritada görülen boyunu biraz daha güney doğuya doğru uzatma gayreti içinde oldukları söylenilebilir.  Sonuçta işini yapmış gibi görünüyor. Dolayısı ile bu sistem içerisinde  daha büyük bir deprem beklemiyorum. Yakın çevrede başka depremler olabilir. Bu sistem derken Alaşehir Grabeninin güney doğu uzanımında demek daha doğru olur. Bu depremlerin genellikle düşey bileşenleri oldukça güçlüdür. Bu yüzden Ege Bölgesinde etkin ivme katsayısının inşaat mühendislerince düşey bileşende alınması önerilir.

Sonuç: Bereket versin düşük enerjili oluyorlar ama,

Buldanda deprem olmasın da nerede olsun!

Sözün doğrusu:

Egede deprem olmasın da nerede olsun!

Ey canım Ege Bölgemiz. Dağlarından Yağ, Ovalarından Bal akan vadedilmiş ülke. Dipten ısıtılan graben vadilerinde üzümler Sarı Yapıncak diye dipten mi pişiriliyor? İncirler buharla mı tatlandırılıyor? Dağlarından zeytin yağı ısı ile mi sızdırılıyor? Bu güzelliklere karşılık “Deprem Laboratuarı” gibi olmasaydın olmaz mıydı? Olmuyor galiba!!! 

sismikhaber.org , Doğa Hareketleri Araştırma Derneği sitesidir. www.dohad.org
Gönüllü olmak ister misiniz?